İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, geçtiğimiz gün helikopterle, İran-Azerbaycan sınırında bir barajın açılış törenine katılmıştı.
Reisi’nin helikopteri bölgeden dönerken sert iniş yapması suretiyle kaza geçirerek düştü.
Kaza sonucu Reisi ve helikopterde bulunan Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmeti ve Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Ali Haşim hayatını kaybetti.
Kazanın dünyadaki yankıları sürerken tvnet’te yayınlanan Akıl Odası programında olaya ilişkin madalyonun görünmeyen yüzü masaya yatırıldı.
Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, yaşanan kazadan on yıllar öncesine değinerek Batı-NATO-ABD denkleminde İran’a iki tane rol biçildiğini söyledi.
Bu rollerden birinin “Kuvvetli bir Şii ideolojisi geliştirerek civar coğrafyalarda Sünni nitelikli siyasal İslami akımları baskılamak” olduğunu belirten Öğün, bunun hediyesinin İran-Irak savaşı olduğunu söyledi.
Öğün, İran’a biçilen rollerden diğerinin ise “Çok kuvvetli bir tonlamaya sahip anti İsrail bir siyaset geliştirerek İsrail’in serpilmesine imkan tanımak” olduğunu ifade etti.
İran’ın kendisine biçilen bu rolleri on yıllarca devam ettirdiğini ifade eden Öğün, İran’ın iki yerde kendisine biçilen rollerin dışına çıktığını belirterek, “İlki şu: Çin’le anlaştı. Bu kırılma noktasıydı. İki: Rusya’yla anlaştı. Şimdi bu kontrol edilemeyecek bir İran.” dedi.
Bu gelişmelerin üzerine Batı’nın Kuzey ve Güney Koridorlarını Çin’e karşı işlevsiz hale getirdiğini ancak Çin’in buna karşı İran’ı Suudi Arabistan ile yakınlaştırarak normalleşme dönemi başlattığını ve bunun da Batı’yı rahatsız ettiğini sözlerine ekleyen Öğün, “Bu tam ABD’nin istediği denklemin dışında bir şey. ABD şunu istiyor: İsrail’le İran gerecek ortamı; Suriye, Irak cehenneme dönecek; İran’la Suudlar ve diğer Körfez ülkeleri birbirine girecek. Dolayısıyla burası bir istikrarsızlık alanına dönüşecek ve dolayısıyla istediği atı burada oynatabilecek. Çileden çıktılar İran ile Suudi Arabistan masaya oturunca.” ifadelerini kullandı.