46 ülkeden oluşan OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Rüşvete İlişkin Çalışma Grubu, Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Rüşvetle Mücadeleye İlişkin OECD Sözleşmesi ve ilgili belgeleri Türkiye’nin uygulamasına ilişkin 4. Aşama değerlendirmesini yeni tamamladı.
OECD’nin resmi sitesinde yer alan Türkiye ile ilgili rüşvet değerlendirmesinde şok tespitler yapıldı.
HİÇBİR ŞİRKET YA DA KİŞİ YABANCIYA RÜŞVET VERMEKTEN SORUMLU TUTULMADI
“Türkiye, yabancı rüşvet için mevcut kurumsal cezaları önemli ölçüde artırdı ve kamu iktisadi teşebbüslerini bu suçtan sorumlu tuttu, ancak yurt dışı rüşvet davalarını takip etmemesi ciddi endişelere yol açıyor. Hiçbir kişi veya şirket yabancı yetkililere rüşvet vermekten sorumlu tutulmamıştır. İddiaların çoğu hiç soruşturulmadı. Yargı ve savcılık bağımsızlığı kötüleşmiş olup bu durum yabancı rüşvetin uygulanmasını etkileyebilir. Türk firmaları, savunma ve inşaat da dahil olmak üzere yolsuzluk riski yüksek olan ülke ve sektörlerdeki faaliyetlerini genişlettikçe bu endişeler daha da artıyor.”
İHBARCILARI KORUYACAK TAVSİYE 17 YILDIR UYGULANMIYOR
Raporda diğer uzun süredir devam eden ve yeni endişeler de ayrıntılarıyla anlatıldı. Türkiye, ihbarcıların korunmasına yönelik tavsiyeyi 17 yıldır uygulama konusunda başarısız oldu. Medyada yer alan yabancı rüşvet iddialarının neredeyse tamamını tespit edemedi. Basına sansür ve araştırmacı gazetecilik, potansiyel yabancı rüşvet suçlarının tespitini engelleyebilir. Kurumsal sorumluluk kanunu, gerçek kişinin kovuşturulması ve mahkûmiyetinin gerekli olup olmadığı konusunda belirsizliğini koruyor. Türkiye’nin ekonomisinin büyüklüğüne, ihracatının düzeyine ve hedefine rağmen, yabancı rüşvetle mücadeleye yönelik ulusal bir strateji mevcut değildir.
Çalışma Grubu, diğer hususların yanı sıra Türkiye’ye şunları tavsiye etmektedir:
• Yabancı rüşvet iddialarını proaktif bir şekilde tespit edin, araştırın ve kovuşturun.
• Yabancı ülkelerdeki rüşvet suçlarını takip etme sorumluluğunu belirli bir savcılık birimine verin.
• Yargının ve savcıların yabancı rüşvet davalarında uygunsuz nüfuza karşı bağımsızlığının sağlanması.
• Kurumsal sorumluluk mevzuatı ve yaptırımının daha da iyileştirilmesi.
• İhbarcıları koruma yasasını ve yabancı rüşvetle mücadele için ulusal bir stratejiyi kabul edin.
KISMİ İLERLEMELERE DE YER VERİLDİ
Raporda ayrıca bazı ilerlemelere de dikkat çekiliyor. Türkiye, karşılıklı hukuki yardım ve suçluların iadesine ilişkin çerçevesini geliştirmiştir. Cezai rüşvet soruşturmalarında vergi bilgilerinin paylaşılması ve kullanılmasına ilişkin uluslararası bir sözleşmeyi onayladı. İhracat kredi kurumu ve dışişleri bakanlığı personelinin artık yabancı rüşvet eğitimi alması gerekiyor. Kara para aklamayı önleme düzenlemesi ve şirket şeffaflığı güçlendirilmiştir.
Çalışma Grubu, ülke izleme çalışmalarının dördüncü aşamasının bir parçası olarak 13 Haziran 2024 tarihinde Türkiye raporunu kabul etti.
Rapor, Türkiye’nin yabancı rüşvetle mücadele ve son yaptırım faaliyetlerine ilişkin çerçevesinin spesifik hukuki, politik ve kurumsal özelliklerine genel bir bakış içeriyor. Raporun 60-66. sayfalarında Çalışma Grubu’nun Türkiye’ye önerileri yer alıyor.
Türkiye, OECD’nin tüm tavsiyelerin uygulanması ve uygulama çabalarına ilişkin iki yıl içinde (Haziran 2026) Çalışma Grubu’na yazılı bir rapor sunacak. Türkiye’nin raporu da OECD tarafından kamuya açıklanacak.
patronlardunyasi.com